Sayfalar

27 Haziran 2022 Pazartesi

Sürgücü Tarihi - HACI ARİF AYAĞ

SÜRGÜCÜ TARİHİ

 Sürgücü 1267 yılında kurulmuş bir yerleşim birimidir. Asıl ismi Avine ‘dir. Avine sulu anlamına gelir. Kurucusu Kamber adında bir zattır. Avine tarih boyunca çeşitli devletin yönetiminde kalmış. 1515 yılında Yavuz Selim Hac farizasını yerine getirmek için buradan geçmiş ve dönüşte burayı işgal ederek Osmanlı topraklarına katmıştır.


Avine 1789 yılında ilçe olmuş, 90 yıl ilçe kaldıktan sonra Diyarbakır valisi Sami Paşa tarafından İlçe Savur’a nakledilmiştir. Avine Şemdinli yani Hakkari diyarından gelen Hasan adında bir ağa buraya yerleşmiş, zamanla oğlu Mehmet Ağa ondan sonra da torunu Ahmet Ağa bölgenin yönetimini hakimiyetlerine almışlardır. 1891 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından bu ağa seferberlik dönemlerinde sevk memuru olarak tayin edilmiştir.

1914 yılında başlayan birinci Dünya harbinde Avine de 214 kişi harbe gitmiş, bunlardan sadece 21 asker geri dönmüş, geri kalan hepsi şehit düşmüştür. Söz konusu Ahmet Ağa sadece Avine de değil 33 köyü de yönetirdi. Bu yüzden bölgede bu 33 köye Sürgücü aşireti denirdi. Ahmet Ağa devlete çok yardımcı olmuş. Bismil yöresinde devlete karşı gelen Hüseyin Ağa köylerini topa tutarak yerle bir etmiştir.

Aynı Ahmet Ağanın oğlu Kamil Bey yani Kamil Şemin 1925 de Şeyh Sait isyanında 2000 askerle Şeyh Sait’e karşı Diyarbakır’ın Karaca dağ yöresinde savaşmış devletle birlikte Şeyh Sait güçlerini mağlup etmiştir. Ancak bu isyanlar bastırıldıktan sonra Devlet tarafından bu Ağa da yani Kamil Şemin Bey de gözaltına alınmış ve Sinop şehrine sürgüne gönderilmiştir.

Kamil Şemin 6 yıl sürgün de kaldıktan sonra ağalık yetkisinden sıyrılmış olarak geri döndü ve 5 sene sonra vefat etmiştir. 27 Mayıs 1960 yılında Cemal Gürsel inkılâp yaptıktan sonra Doğu ve Güneydoğuda bütün köylerin isimleri değiştirildiği gibi Avine’nin ismi de değiştirildi. Ve Avine’ye Sürgücü aşiretinin ismi verildi. Sürgücü 1996 ara yerel seçimlerinde belde statüsüne geçmiştir.

SÜRGÜCÜ HAKKINDA

Sürgücü üç tarafı dağlarla çevrilidir. Düz yerlerde hangi noktada kazı yaparsan su fışkırır. Bu suyun derinliği 6 ile 10 m arasında değişmektedir. Sürgücünün her tarafı yemyeşildir. Bu nedenle il bazında ismi yeşil sürgücüdür. Sürgücü yeşilliğiyle suyuyla havasıyla tam bir cennet köşesine benzer.
Hele hele eski eserlerine bakarsan; Tarihi hamamı, Taş köprüsü, Camileri, Türbeleri ve mağaralarıyla o kadar güzeldir ki bölgede benzerlerine rastlamak imkânsızdır. Buna rağmen Sürgücü halkı geçim sıkıntısı çekmektedir. Çünkü mevcut nüfusuna göre ekilebilecek arazileri azdır. Belde nüfusu hızla artmaktadır.
Devlet tarafından da gerekli iş alanları kurulmadığından dolayı gençlerin tümü işsizdir ve geçim sıkıntısı çekmektedir. Belde halkı şu ana kadar sulak arazilerde tütün ve ihtiyacı oranında çeşitli sebzeleri ekerek geçimini kısmen sağlardı. Tekel tarafından tütüne de talep olmayınca halk tütün ekme işini de bıraktı. Her yıl mart ayından itibaren beldeden 2000 den fazla genç başta İstanbul olmak üzere metropollere mevsimlik işçi olarak göç etmektedir.

Yazan HACI ARİF AYAĞ

NOT: Sürgücü Tarihçesi ile ilgili bu yazı Hacı Arif Bey'in kendi görüşleri olmakla beraber, site olarak bunun doğru yada yanlış tartışmasına girmeyi gereksiz görüyoruz. Ancak her zaman alternatif her türlü bilgiyi de yayınlamayı taahhüt ediyoruz. Sitemiz Sürgücü Tarihi konusunda araştırma yazısı olan herkese açıktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder